Alişan ŞANLI'yı Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:
Tanıyanlar
Alişan’ı Anlatıyor
“Dergi satmak için çat-kapıya giderdi. Berlin'in çok uzak bir
bölgesinde kapıları çalarken tesadüf benim yeğenim ile tanışmış. Bunu bana
yeğenim söyledi.”
“Bize sürekli gelirdi. Dergimi düzenli getirirdi. Bir gün piknikte bir
konuşma yapıyordu. Biraz sessiz ve etkisiz konuştuğunu düşünerek eleştirmiştim.
Ama ben ona gönül gözüyle hiç bakmamışım. Nasıl bir adammış, nasıl bir sesi
varmış. Tüm dünyayı ayağa kaldırdı.”
“Devrim emekçisiydi. Türkiye'den de tanıyordum, ona zorla müdahale
edildiğinde yanımdaydı. Çok güçlü bir iradesi vardı, kısa sürede kendini
toparladı.”
“Yürüyüşlerde en çok onun sesi duyulurdu. Halaylarda, marşlarda en
coşkulu olan yine oydu... Hayatım boyunca bana en çok çiçek getiren
ağabeyimdi.”
“Onun gibi bir insanla uzun süre birlikte bir şeyleri paylaştığım için
çok mutluyum.”
"Çok zor şartlarda tek başına bıraktık... Ama gördüm ki onu hiçbir
şey yıldırmadı ve asıl yanılan biz olduk. O aynı zamanda bizi de kendimize
getirdi, sadece düşmana değil bize de çok büyük dersler verdi.”
“Onu tanımadım, tanışamadığımız içinde çok üzgünüm. Daha yakın zamana
kadar feda eylemlerinin neden yapıldığı üzerine konuşuyorduk ve anlayabilmiş,
ikna olmuş değildim. Herkes ondan çok bahsetti, eylemiyle de kafamdaki soru
işaretlerinin hepsi silindi.”
“Eskiden başka bir derneğe gidip gelirdim. Onu da o dönemler tanıdım.
Bir gün anmaya çağırmıştı. Bu aile ile tanıştım ve artık bu aileden biriyim.”
“Oğluma Grup Yorum'u sevdiren biriydi.”
“Onunla bir gün kahvelere dergi satmaya çıkmıştık. Bana bir kahve
gösterdi, buraya girip burada satalım dedi. Ben orasını biliyordum ve
faşistlere ait bir yer olduğunu söyledim, girmek istemedim. Ama o ısrar edince
girip, anlattık. 4-5 kişi vardı ve dinlediler. En sonunda adam 'helal olsun
size. Yahu bu ne cesaret ki, buraya girip bize dergi satmaya çalışıyorsunuz'
diyerek dergiyi almıştı.”
"...En zor
zamanlarda, en sıkıntılı anlarda bile yaşam sevincini yitirmedi. Yüzünde hep
gülümsemesi ve yaşam sevinci ile örnek oldu. Yaşamı dolu dolu
yaşadı"
"...Halka hep
değer verdi. Halkı hep sevdi. Hem de yaşamını bir çok
kez ortaya koyacak kadar yürekten sevdi"
"...Bizim eve
ilk geldiğinde kızım 'baba yeni bir abi geldi'
demişti. O abiyi hep çok sevdik. Bize hiçbir zaman
bağırmadı, kızmadı."
"...Düşmana karşı her zaman kin ve öfkesini taşıdı. Halk
düşmanlarına karşı acımasız olmak gerektiğini onda gördüm."
"...Ona dair ne söylemek gerekir; tek kelimeyle o bir
Cepheliydi."
"...Irkçılıkla ilgili kampanya için biz de yardıma
gitmiştik. Orada tanıdım. Yorulmaz biriydi. Ve çok çalışkandı. Biz işimiz bitti
derken, o 'şurada bir yer var, oraya da uğrayalım' dedi. Sonra başka bir yer,
başka bir yer daha... Onu saygıyla anıyorum.
"...Tutsaklık yıllarında düşmana karşı kinini ve öfkesini
hep büyüttü. Onun dışarıya dair özlemleri arasında, 'şu yemeği yemek', 'şuraya
tatile gitmek', 'şurayı-burayı gezmek' yoktu. Bir savaşçı olarak kendisini hep
dışarı hazırladı. Düşmandan hesap sormak için yanıp tutuştu. Bağlılığı,
sahiplenmesi ile bize hep örnek olacak."
***